Milyonlarca kelime kafamın içinde uçuşurken, oraya buraya yazamadığım, kimseye söyleyemediğim şeylerin varlığı beynime ve yüreğime fazla geliyordu ve yine aldım bu sanal günlüğü elime...

4 Eylül 2012 Salı

Huzur İçinde Uyu Michael Clarke Duncan!

Hepimiz onu Yeşil Yol filmiyle tanıyoruz kocaman cüssesi ile bizi ağlatan John Coffey..  Filmde John Coffey'i bir çok kez öldürmüştüm ben, Yeşil Yol benim en sevdiğim 5 film arasındadır, defalarca izledim bıkmadan usanmadan izlemeye devam ederim, her karakterin ayrı bir yeri vardır ama en çok beni duygulandıran John Coffeydir, dedim ya bir çok kez öldürdüm onu ben diye peki ya şimdi filmi izlerken daha çok üzülmeyecek miyim? Ayrılıklarla ilgili takıntımı biliyorsunuz. Birisinin ölmesi, birisinden ayrılmak. Bugün ne lanet olası bir gün. Yarı gözlerimi açmışım, karnımın ağrısından lanet olası yataktan çıkamıyorum.. Elimde telefonum bakalım neler oluyor derken o capsler...


Bir an için gerçek olduğuna inanamadım... Sonra bir haber sitesinde olayın doğruluğunu görünce işte o sahne aklımda ve hormonlarımın hobareyyyy göz yaşı dökeceğimiz bir mevzu çıktı diye vals yapmaya başlamasından sonra başladım göz yaşlarımı akıtmaya... 


Önce aklıma gelen John Coffey oldu tabii hepiniz gibi... Peki ya sonra? 
Balthazar, Bear, Manute? 
Huzur içinde uyu koca adam demekten başka çaremiz kalmıyor. 
O kötü, o güçlü, o savaşçı, o duygusal... 
O iyi bir oyuncuydu ve unutmamak gerekir iyi bir sesti... 
Huzur İçinde Uyu Michael Clarke Duncan! 
Özleyeceğiz!!!!! 



1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...