Milyonlarca kelime kafamın içinde uçuşurken, oraya buraya yazamadığım, kimseye söyleyemediğim şeylerin varlığı beynime ve yüreğime fazla geliyordu ve yine aldım bu sanal günlüğü elime...

26 Aralık 2017 Salı

Hep mi hüzün kalıyor bana?

....kocaman bir ağaç gibiyim dallarım uzun uzun fakat narin, şehirde kentleşme varmış kökümden sökmüşler taşımışlar, bambaşka bir iklime alışmam beklenmiş, toprağına kök salmam beklenmiş. Zaten beni toprağa dikenler bir kez sulamamış kendi çabamla salmışım kendimi toprağın en verimli yerlerine. Bir dalım yeşerirken diğeri zayıf kalıyor kırılıyor. Çocuklar çıkıyor dallarıma hoyratça eğlenip yine benim dallarımı kırıyorlar. Kedileri saklıyorum içimde onlarda nankör çıkıyorlar. Bir tek kelebek incitmiyor beni, o da bir gün geliyor diğer gün yok. 

Alışmışım ben doğanın düzenine yinede üzülmeden yapamıyorum sessizce çığlıklar atıyorum; yapraklarımda çiğ... 

4 Aralık 2017 Pazartesi

Minik minik hapları içmeye korkuyorum

Antyalya'ya taşındığımdan beri Talasemi Merkezinde tedavi oluyorum, doktorundan, hemşiresine kadar hepsinden Allah binlerce kez razı olsun bana o kadar iyi geldiler ki. Sayelerinde bi 10 sene daha yaşarım en az.

Tahlillerin sonuçlarından ötürü endokrine yolladılar beni, TSH hormonumla ilgili bi sorun vardı sanırım. Endokrindeki doktor ile sohbetimiz sonrası bir sürü tahlil ve ultrasona yolladı.

Sonuç olarak iki minik hap yazdı bana.

Haplardan biri doğum kontrol ilacıymış aynı zamanda adet düzenlermiş kendileri.

Evlilik, çocuk, korunma gibi kelimeler bana hep çok uzak olduğu için bu zamana kadar bir kadın doğumcuya gitmeyi hiç düşünmemiştim. Meğer tüm kadınlar düzenli olarak gitmeliymiş. Bir kaç kez sorunum olduğunda gittim ama derinlemesine konuşmadığım ve tedavi olmadığım için durumun ne halde olduğunu anlayamamıştım belkide.

Zaten 35 senelik talasemi hastası olmama rağmen ilaçlarımı düzenli olarak kullanmayı hiç beceremedim. Saat kuruyor olsam bile akım bokum derken yarım saat artı eksi fark atarım kesin.

Nihayi olarak bu minik pembe hapı üç hafta boyunca düzenli / düzensiz içtim ben fakat yok kardeşim tık yok.

Alışıktım ben bu duruma neden kimyamı bozdunuz ki şimdi olmasa bi ay sonra olur olmalı mı ki illa.

3 hafta hap içilecek 1 hafta boşluk sonra tekrar başlanacak.

Gel gelelim ilacı eczaneden almakla bitmiyor ki iç be kadın iç ne olacak.

Belki de hiç olmayacak.

Hani ben yalnız bi kadındım, hani çok seviyordum yalnızlığı kimseyi çekemezdim bu saatten sonra peki şimdi neden korkuyorum, neden süzülüyor göz yaşlarım.

Evet evlilik bana çok uzak ama bi çocuğum olsun isterdim belkide kendime ait bir ailem.

Cahil misin be kadın.

Yine olur binlerce yolu var aşk olduktan sonra.

Bir daha asla aşık olamayacağımı anladıktan sonra sanırım en zor zamanlarımı geçiriyorum şu sıra asla çocuk sahibi de  olamayacak olmam hiç bu kadar kanıtlı önüme sürülmemişti.

Minik pembe haplar bana, ben onlara, göz yaşlarım çay bardağıma, Nurettin Rençber kulağıma...

Dualarım Göklere, pişmanlıklarım yüreğime..

Ezan okunuyor şimdi bi de.



9 Kasım 2017 Perşembe

Facebook ile tarihte bugün

Facebook bize her gün geçmişi hatırlatıyor. Ben her gün bir kez mutlaka kontrol ediyorum. Yaşadığım her seyin sınavım, geçmişin ise deneyimlerim olduğunu kabul ettiğimden beri keyif alıyorum cogu zaman. 
Yaptıklarımdan hiç pişman değilim fakat yaşadıklarım için üzgünüm. 

Ailenden başka birilerini ailen olarak görebilirsin..
İşini evin sanıp geceleri iş yerinde uyuyabilirsin...
Hayatın sana hak gördüğü enerjinin iki katını hatta daha fazlasını para için değil, kariyer için değil, minnettarlık hissettiğin insanların taktiri için harcarsın.
Çünkü işini seviyor, ailene minnetarsındır.

YAPMA! (burası özellikle kariyer adımlarını yeni atmaya başlayacaklar için) 

Gün gelir annen bile seni düşündüğünden  daha çok düşünür kendisini.

Annen gibi ol, kendini düşün. 
Çünkü kimse yaptığın her ek iş için ek maaş vermeyecek. İş hayatında kimse iyiliklerin için teşekkür etmeyecek.
Hatta bi süre sonra aslında gorevin olmayan işler üstüne kalacak.

Belki bir gün hiçbir becerisi olmayan bir torpili tarafından vedalaşmayı bile hak etmeden kapı dışında bulacaksın kendini. Tüm bunlara rağmen ağlamak da hakkın değil.

Dİkkat!
Kariyer hayallerinden SAKIN vazgeçme. Belki ailen yerine koyamazsın; evin gibi hissedemezsin.
Fakat işini severek yapacağın için mutlu ve başarılı olursun. Istediğin aile ve ev senin olur.

Geri dönüşü olmayan en büyük yanlış; mecburen aslında olmak istemediğin biri olmandır. Üstelik bunu savaşmaktan korktuğun için yapıyorsan.

Şimdi gelelim bana; ben bu hataları çok yaptım çünkü hayal kurmayı bırakmıştım...

Hatalarımın farkında ve çok daha güçlüyüm.


Peki ya sizin hayalleriniz var mı hala?
Tüm karanlığa rağmen


10 Nisan 2017 Pazartesi

Vay be Ben neymişim?

İki koca yıl
Sırtımda bıçakların izi 
Omzumda yorgunluk
Bir sürü hayal kırıklığı 
Karanlık, karanlık, ölüm, terk edilme, vazgeçiş


Ve küllerinden doğma hikayesi. 

Geçmişe kocaman bir sünger... 

Artık her şeyin en iyisi, en güzelini görme zamanı.

Eski bir beni geride bırakıp, yenisini selamlıyorum. 






21 Nisan 2015 Salı

Her Aşk Ölümü Tadacak...!




Ne garip bir şey bu aşk değil mi? Ne kandırıkçı, oyun bozan bir şey.. İlk geldiğinde sizi çok mutlu eden giderken yerle yeksan eden bir şey.. Tüm duyguları yaşamanızı sağlayan şey aşk! Ben pek beceremem aşık olmayı.. Neden beceremiyorum biliyor musunuz? Beceremiyorum çünkü bilmiyorum ben aşık olmayı köle oluyorum deli oluyorum divane oluyorum o duyguyu tattığım zaman... Sürükleniyorum taki o ayrılık duvarına toslayana kadar sürükleniyorum sonrası hep acı hep gözyaşı...


18 Nisan 2015 Cumartesi

Ben hep rengarenk

Merhaba benim adım Gökkuşağı... Renklerimi karakterlerimden alıyorum.. Her renk ayrı bir karakter tam içimde bir yerlerde bir gün mavi ile karşılaşırsınız bir gün kırmızı ile... Renklerimi ben kafamdaki seslerden aldım hepsi başka bir şeyler söyler durur.. Karmaşamı ben renklerimden aldım ne olacağımı hiç bilememki ben bazen mavi bazen sarı...

Merhaba benim adım Gökkuşağı!

Yağmurdan sonra çıkıp umut veren.. Her hangi bir su birinkintisinde bile görebileceğiniz bir şeyim ben.. Çıkacak bir yer illaki bulurum ama sadece görmek isteyenler görür beni.. Siz hiç yağmurlu bir günde basıp geçtiğiniz su birikintisine dikkatlice baktınız mı? Çoğu zaman oralardayım ben ama siz hiç farketmezsiniz..

Kendimi gösterdiğimde hayretle izlersiniz beni parmakla gösterirsiniz çoğu zaman ama ben yokken düşünmezsiniz bile beni..

Merhaba benim adım Gökkuşağı...
Renklerimle burada tam karşınızdayım!

16 Nisan 2015 Perşembe

Dönüş...

Gitmek mi zor ? Kalmak mı zor ?

Dönmek zor, hemde çok zor... Neresinden tutacaksın, son yazını yazmışsın 2013 yılının Ocak ayınca olmuş 2015 Nisan, ne çok şey değişmiş belki hiçbir şey değişmemiş. Devrik Türkçen dilbilgisinden nasibini almamış cümlelerin ve kafanın içinde uçuşan kelimeler...  Şunu yazayım, bunu yazayım, bu konuyu yazayım ama ben yazayım derken tekrar tekrar sarı büyük kalın kapaklı günlüğüm ile yorganın altında buluyorum kendimi. 

Bir şeyler bırakmak geride, yarın gittiğinde arkandan ruhunu anlayanlar defalarca okusun diye...

Neye kızmıştım en çok, ne üzmüştü beni, ne düşünmüştüm olan olaylar hakkında? 

İlham Peri'm dönelim demeseydi elbette bu gücü kendimde bulamazdım... 

Ahhhhh, kelimeleri yakalayıp dize getirip döküversem buraya ne çok anlayacak şey var... Sahi ne yaptılar Blogger profillerimize? Bazı şeyler olduğu gibi güzel değil mi? Kuşe kağıtta okumak ister misiniz Sefilleri, dedenizin Burak Özçivit gibi gözükmesini ister misiniz? Biz zaten yazan insanlarız bağlıyız tutkularımıza, geçmişimize, alışkanlıklarımıza... Değiştirmeyin dünyamızı kapatmayın ruhumuzu...

Ha twitter güzel, instagram güzel, tumblr güzel fakat duyguları en çıplak hali ile kelimelere dökmekten güzel değil hiçbir şey! 


Hazırsak başlayalım! 

Ben döndüm, biz döndük..... 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...